Kararsız Kalındığında Ne Yapmalı?

Hangisinin doğru seçim olduğunu bilmeden bir karara varmanız gereken bir anda sık sık kararsızlık duygusunu yaşıyoruz. Hayat bizi bir anda yol ayrımına koyar ve bir yol seçerek, her birinin artılarını ve eksilerini dikkatli bir şekilde dengeleyerek karara varmamızı ister.

Yaşam, bir dizi kararlardan oluşur.” – Mike Murdock

Peki, Karar Vermek Neden Çok Zor?

Bir günde, genellikle yüzlerce küçük ve belki de önemsiz kararlar alırız. Ayağa kalkmak, egzersiz yapmak ya da mesaj atmak, ne giyeceğine karar vermek, ne yiyeceğine karar vermek, nereye, nasıl gitmek ve daha fazlası… Bu kararları almak yeterince kolaydır çünkü bir şeyin sonucunu gerçekten etkilemedikleri için de geleceğimizi değiştirmez. 

Kararsızlık sürecinin altında yatan sebeplerde işte tam bu noktada ortaya çıkıyor. Kararsızlığın sebebi dış faktörler. Ofisinize giderken ne giyeceğinizi belki de hiç düşünmez ve gidersiniz. Ancak önemli bir görüşme, toplantı vs. katılacağınız zaman her ayrıntıya özen gösterirsiniz. Tamda bu noktada kararsızlık baş gösterir. 

Karar Verme Becerilerimi Nasıl Artırırım?

Suzy Welch çeşitli saygın yayınlarda çalışan bir yazarıdır ve karar vermemize yardımcı olabilecek basit bir kural geliştirmiştir. 10/10/10 kuralı. Aynı adı taşıyan bir kitapta, 10/10/10 olarak adlandırılan ve Welch tarafından tanımlanan bu kuralda, alacağımız karar hakkında üç farklı zaman diliminde düşünmemizi tavsiye eder: Bundan 10 dakika sonra nasıl hissedeceğiz? Bundan yaklaşık 10 ay sonra? Bundan yaklaşık 10 yıl sonra? Bu araç temel olarak yeni bir bakış açısı ile ihtimalleri görmemize yardımcı olur ve pişmanlığın hayatımızın bir parçası olmaktan çıkarır.

Diğer bir yöntem olarak şunu yapabilirsiniz. Korkularınızla yüzleşmek. Alacağınız kararla oluşabilecek en kötü şeyleri yazın. Örneğin, eşinizle büyük bir sorununuz var ve mağduriyetlerinizi dile getirmek istiyorsunuz. Ancak bunun, büyük bir kavgaya, hatta yolların ayrılmasına yol açacağından korkuyorsunuz.

Bir sonraki adımda şunu düşünmelisiniz. En kötü senaryo ile başa çıkabilir misin? Eğer bir ayrılık ya da boşanma gelirse bununla baş edebilir misiniz, çocuklarınız bundan nasıl etkilenir? Bunu uzun ve derince düşünün, korkularınız ve ya en kötü durum senaryonuz çok güç olsa da, bu kararı sizin verebileceğinizi görebilirsiniz.

Seçimin Paradoksundan Kaçış

Uzun yıllar önce karar verme, bugün olduğundan çok daha kolaydı. Peki, neden? Çünkü o kadar çok seçenek içermiyordu. Bir gömlek almak kolaydı çünkü yapmanız gereken tek şey boyut ve rengi seçmekti. Şimdi bir gömlek satın alırsanız türü, bedeni, düğmeleri, kumaşı, kesimi, dikişi, deseni, yakası, rengini seçmelisiniz. Çözüm, basite indirgemektir. 2-3 alternatif seçin, diğerlerine göz gezdirin ve kendi sesinizi dinleyin. Geri kalanlara gelince, insanlar hayal kırıklığına uğramaya devam etsin! Sen kararını verdin, onunla mutlu ol! Yaptığın seçim için her zaman senin hakkında olumsuz düşünen insanlar olacaktır. Mesele şu ki, eğer mutluysanız, neden umurunuzda olsun?“Seçimler yapmaya mahkûmsunuz. Bu hayatın en büyük paradoksudur.” Wayne Dyer

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir